Karıncalar yeryüzünde yaşayan en kalabalık, en dağınık, kolonideki sayısı en kalabalık ve ufak canlılarıdır. Karıncaların şekil ve yapıları farkı olup binlerce türleri vardır ve karıncalar yaşam şekli olarak diğer hayvanlardan farklı olarak tek yuva içinde kalabalık halinde yaşarlar. Karıncalar yuva kurmada çok usta olup tümü yuvalarını toprak altında, kaya altlarında ve ağaç köklerinin içine yaparlar. Karıncalar çok iyi bir şekilde organize olmuş bir düzen içinde yaşarlar. Karıncalar bu nedenle çok uygar ve gelişmiş bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Karıncalar hiç bir canlı ile kıyaslanamayacak şekilde üstün niteliklere sahiptirler.
Karıncalar yapı olarak vücudunun altında toplam altı ayakları var. Bu ayak yapıları çok güçlü yapıdadır günün birçoğunu çalışarak geçirirler. Karıncanın baş kısmında bir çift göz bulunur ve 1 çift antenleri vardır. Karıncaların ağız kısmında ise kesici 2 adet kıskaçları vardır. Karıncaların renkleri farklı olup karıncanın bulunduğu yer, yaşadığı ortama ve beslenme şekline bağlı olarak değişir.
Karıncalar yaşadığı yerin rengini alarak kendilerini bu şekilde gizlerler.  Karıncalara dışardan baktığımızda görünüş olarak çok narin yapılı canlılardır. Karıncanın boyun ve bel kısımları oldukça zarif ve incedir. Karıncalar beslenmesinde hem otçul ve hem de etçil olup bulduğu her şeyi yerler. Karıncaların boyları türlerine göre ve yaşadığı yerlere bağlı olarak değişir. Karıncaların bazı türlerinin boyları 2-3 mm kadar olduğu gibi 8 – 1 0 cm büyüklükte olanları da vardır. Karıncalar kesinlikle yalnız yaşamayı sevmezler. Karıncalar kendilerine uygun yaşam ortamı bulduklarında koloni oluşturarak oraya yerleşirler. Her karınca kolonilerinin bir yöneticisi yani başında ana kraliçe olan karıncalar bulunur. Bu karınca türleri yapıları itibariyle kanatlı bir şekilde doğar. Her ana kraliçe karınca uygun ortam bulduğunda kendi kolonisini kendisi oluşturur. Her karınca yuvası ve topluluğu içinde milyonlarca karınca bulunur. Karıncalar çok çalışkan hayvanlar olup nerdeyse gece gündüz durmaksızın günün 20 saatini çalışarak geçirirler. Karıncalar yapı ve beden olarak çok güçlü bir yapıya sahiptirler görünüş olarak ne kadar narin olsa da aslında bu canlılar çok güçlü yapıya sahip canlılardır.

Karıncalar kendi vücut ağırlıklarının 50 – 60 katı kadar ağırlıktaki besinleri kolaylıkla kaldırabilirler.Karıncalar besin olarak bitkilerin yapraklarını yemezler bitkisel besinleri ve bitki yapraklarını yuvalarına taşırlar bu bitkiler ve yapraklar üzerinde mantarlar oluşur ve oluşan bu mantarları besin olarak kullanırlar. Karıncalar beslenmede hayvansal ürünlerin hemen hemen hepsini kullanırlar. Karıncalar aynı zamanda börtü böcek, haşere, ölü hayvan leşleri ile beslenirler. Karıncalar bazen kendi ölen arkadaşlarını dahi yerler. Karınca kolonisinde milyonlarca koloni bulunabilir ve karıncalar besin bulduklarında baş kısmındaki antenleri ile kendi aralarında iletişim sağlarlar ve besin ortamına çok kısa zaman içinde yüzlerce karınca doluşur. Karıncalar besin bulamadıkları zaman yani aç kaldığı zaman insanları dişler ve parça koparmaya çalışır fakat karıncalar zehirli olmadıkları için zararsızdırlar. Karıncalar yumurta ile çoğalırlar ve bir karınca yuvası içinde binlerce yumurta bulunur. Karıncalar; insanların besinlerine ortak olan ve insanların ekinlerine zarar veren canlılardır.